Ülkemizde televizyona ve internete ayrılan vaktin çeyreği dahi kitaplara ayrılmıyor. Kitap okuyup kendimizi geliştirmek yerine , televizyon başında uyutulup birilerinin ceplerini doldurmayı tercih ediyoruz. Okumadığımız halde olduça da bilgi sahibiyiz (!) Kitap kapağı açmayan biri bile kendini bilgili , kültürlü birey olarak kabul eder ve kendini buna inandırır. Yoldan geçen birine herhangi bir konu hakkında soru sorulduğunda bilmese dahi yorumu elbette olacaktır. Ama Türkiye' de cevap verilmesi zor öyle bir soru vardır ki herkesi donup bırakır. " En son hangi kitabı okudunuz? " Evet bu ve benzeri soruları duyduğumuzda tıkanıyoruz , çünkü okumuyoruz. 75 milyonu aşkın nüfusu olan ülkemizde çocuk yapmaya teşvik eden siyasetçilerimiz var. Genç nesilleri kitap okumaya teşvik edip mevcut nüfusun etkinliğini arttırsak daha güzel olmaz mıydı?
Yukarıdaki tabloda okullarda yapılan devamsızlık yüzdeleri verilmiştir. Görüldüğü üzere Türkiye dünyada en çok devamsızlık yapan öğrencilere sahip. Daha okula bile gelmeyen bir öğrenciden kitap okumasını beklemek komik olur. Belki de işe çocukları okula getirme ile başlamalıyız. Bu nokta da aile bireylerine büyük iş düşmektedir. Aşağıda ülkemizde kitap okuma alışkanlıklarımız hakkında bazı veriler verilmiştir.
- Okuma oranı olarak ülkemiz dünyada afrika ülkeleri ile birlikte 86. sırada yer almakta.
- Türk insanı günde 6 saat televizyon 3 saatte internette vakit geçiriyorken kitaplara yılda 6 saat zaman ayırmaktadır.
- AB ülkelerinde okuma oranı %21 iken ülkemizde %0,01 'dir
- Cep telefonu ve iletişim giderlerine 213 TLharcayan dört kişilik bir ailenin kitaplara ayırdığı bütçe yıllık 6,5 TL'dir.
- Kitap ihtiyaç listelerinde Türkiye' de 235. sıradadır.
- Ülkemizde bin 118 kütüphaneye karşılık 600 bin kahvehane bulunmaktadır.
Yorum Gönder Blogger Facebook