Thug Life…
Belki de şu anda bu başlığı okuyanlar günümüzde popüler
olan video sonlarında afilli bir laf söyleyip karşısındakini çaresiz bırakan
Thug Life videolar bekleyecektir.
Tam tersi.
Acaba kaç kişi merak edipte araştırmıştır Thug Life’ın ne
olduğunu? İzliyoruz gülüyoruz ama ne kadar biliyoruz? Bu yazım uzun zamandır
araştırmak istediğim fakat bir türlü fırsat bulamadığım konu olan Thug Life
hakkında olacak. Yanlış olan algıları düzeltmek istiyorum.
Öncelikle nedir bu Thug Life? Thug Life kelime anlamı olarak Eşkiya Hayatı
demek. Bu akımı başlatan kişi ünlü Rapci 2pac’tır. 2pac 1971 yılında Harlem de
dünyaya gelmiştir. 2pac’ın şarkılarının ana konusu varoşlardaki şiddet ve
zorluklar, ırkçılık, sosyal sorunlar ve Doğu Yakası – Batı Yakası kavgasıydı.
Genç yaşta vurulmasına karşın 2007’de 75 milyon üzerinde albüm satmayı
başarmıştır.
Thug Life hakkında 2pac’ın düşünceleri:
“Harikaydı. Bütün ülkedeki siyah erkeklere “Eşkiya Hayatı’’
denilen bu yeni fikirden bahsetmem gerekiyordu. Bu bir çeşit Siyahi GÜÇ.
“Eşkiya Hayatı’’ derken bu hayatı kast ediyorum. Çünkü
beyazlar bizi eşkıya olarak görüyor. Avukat, insan ya da Afrikalı – Amerikalı olduğunuzu
düşünmeniz umurumda değil. Kendinizi ne olarak düşünürseniz düşünün o herifler
için biz birer eşkıya ve zenciyiz! Biz fakirlikten kurtulmadıkça böyle
diyeceğim. Biz açlıktan ölürken siz nasıl adam olacaksınız. Beş tane eve girip dolaşın.
Hiç birinde erkek olmadığını görürsünüz. Hepimiz silah taşımak zorundaysak
nasıl Afrikalı – Amerikalı olacağız? Bu işi halledene kadar eşkiya ve zenci
kalacağız! İnanın bana hakikati söylüyorum.
Genç siyah erkekler Eşkıya Hayatı’yla özdeşleşiyor ama bunu
idare edemedim. İdare ettim ama hemen değil. Bir düşünün, ne isterseniz yapmaya
hazır 14.000 insan var. Ülkenin dört bir yanında ne yapmak istediğinizi
öğrenmek isteyen insanlar var. Ceza evinden beni arayıp hareketlerine liderlik
yapmamı isteyen ağır suçlardan mahkum gerçek gangsterler var. Yani başım belaya
girecek.
Küçük bir kimlik bunalımı
yaşıyordum. Şöyle düşünüyordum: “Amerika’daki bütün erkekler benden emir almak
niyetlerimi öğrenmek istiyor. Genç siyah erkekler planımı öğrenmek istiyor.’’ Bu
beni korkutuyor. Ben 22 yaşındayım. Beyazlar, siyahlar, Meksikalılar
konserlerimi dolduruyor. Ve hepsine ne söylesem yapardı. Bir daire olun diyebilirim
ve hemen olurlardı. Çok seviliyordum. Yadsınamaz bir sevgiydi. Ve bu beni
korkuttu.
Çok korkmuştum, Amerika da
korktu, başkaları da korktu. Ama bu beni fırsattan yararlanmaya teşvik ediyor.
Bütün hayatımı buna adamaya teşvik ediyor. Eşkıya Hayatı planına ömrümü adayacağım.
Bu benim yeni grubum. Yeni zihniyetim. 1993’te böyle başlıyoruz. THUG LİFE!
“Eşkiya’’ derken sizi suçluları,
sizi döven insanları kastetmiyorum. Mazlumlardan bahsediyorum. Hiçbir şeyi
olmadan başaran insan “eşkıya’’dır. Çünkü bütün engelleri aşmıştır. Kelimenin
sözlük anlamıyla bir ilgisi yok bunun. Bana göre “eşkıya’’ benim gururumdur.
Yasaya karşı gelen biri değildir. Çalıp çırpan biri değil, hiçbir şeyi olmayan
biridir. Hiçbir şeyim, gidecek bir evim olmasa da başımı öne eğmem. Alnım açık.
Başım dik. Dobra dobra konuşuyorum. Güçlüyüm.
Amerika’nın Eşkıya Hayatı’nı
kavramadığını anlamıyorum. Amerika demek Eşkıya Hayatı demektir. Benim “Hiç
takmıyorum’’ demem Patrick Henry’nin “Ya özgürlük, ya ölüm’’ demesinden nasıl
farklı olabilir? Benim özgürlüğüm neden Bosnalıların veya savaşan diğer
halkların özgürlüğü kadar uğrunda savaşmaya değecek bir şey olmasın? Ghettoya para
vermeliler. Çeteler bile olumlu işler yapabilir. Sadece örgütlenmeleri lazım.
Kendi kendini yok edici olmayı bırakıp kendi kendini üretmeye yönlendirmeli.
Doğu ve Batı Kıyısı’ndaki cezaevlerinde yatan gangsterleri örgütledim ve
suçlular için ahlak kuralları hazırladık. Adı “EŞKİYA HAYATI YASASI.’’
Sokaktaki şiddetti düzene sokan bir yasa bu. Watts, Compton, Chicago ya da
herhangi bir yerde. Ülkenin dört bir köşesindeki insanlar “Bu yasaya uyuyoruz.
Sokak çetelerine, uyuşturucu ticaretine yada yasa dışı bir işe bulaşmamış
kişilere saldırmalarına karşıyız. Adam kaçırmaya, yoldan geçeni vurmaya
karşıyız.’’ Diyor.
Fareleri koydukları o labirentler
var ya hani fareler gider gider bir duvara çarpar işte toplumda bunun gibi.
İstediğinizi yapmaya izin veriyorlar ama çok soru sormaya başladığınızda ve
değişmeye hazır olduğunuzda hemen önünüze bir duvar çıkar.
Ben bir “eşkiyayım ’’ ve kafa
tutan mazlumlar hakkında rap yapıyorum. Evet, benim şarkılarım öfkeyle dolu. On
yıl önce istedik. Panterlerle talep ettiğimiz buydu. Vatandaşlık Hakları
Hareketi’yle istiyorduk. İsteyip duruyorduk. Talepte bulunan o insanlar ya ölü
ya da hapiste. Yani şimdi ne yapacağımızı düşünüyorlar. İsteyecek miyiz? ‘’
2pac bunları düşünürken ve ekranlarda,sokaklarda paylaşırken 13 Eylül
1996’da Las Vegas’ta arabada
kurşunlanarak öldürüldü. Faili hala meçhul. Yerin 10 kat altında ki insanları
bulup öldüren Amerika göz önünde olan bir olayın suçlusunu nasıl hala bulamaz
akılın almadığı bazı sorulardan. Bana göre 2pac ölmedi. O kendine yakışır bir
şekilde geri dönüş yapacak. O günü bekliyorum.
silah taşıma ruhsatı nasıl alınır hakkında bilgiler için tıklayın: silah taşıma ruhsatı nasıl alınır
YanıtlaSil