Bursa adı söylenince herkesin aklına gelen ilk şeylerden biridir aslında Ulu Cami. Herkesin aklında bir kaç bilgi vardır. Peki Ulu Caminin rivayetlerini hiç duydunuz mu ? Bilgi fakirleri yazarı olan ben şahsınız Bursa da doğum büyüdüm ve Ulu Cami hakkında bir çok şey bilirim kendimce.
Ulu Cami yapımı aslında bir farklı olur. Yıldırım Beyazıt eğer Niğbolu Muharebesi'nden başarılı bir şekilde dönerse 20 tane cami yaptıracağının sözünü verir ve muharebeden zafer ile ayrılır. Verdiği sözü tutacak olan Yıldırım Beyazıt'ın damadı Emir Sultan ona 20 cami yaptıracağına 20 kubbeli bir cami yaptırmasını tavsiye eder ve 1396 da başlanır ve Osmanlı Devleti'nin 100. yılına Ali Neccar'a yetiştirilmesi söylenir ve cami yetiştirilir.
Somuncu Baba Rivayeti
Efendim olay aynen şöyle geçiyor. Padişahımızın damadı ki kendileri peygamber efendimizin soyundan olup zamanında Bursa'nın büyük evliyalarından biri olan Emir Sultan bir gün somuncu babanın fırınına gidiyor ve elinde bir çömlek bulunuyor ve çömleğin de pişmesini istiyor. Somuncu Baba çömleği ocağa sürmeye çalışsa da bunu yapamıyor ve bunu ancak Emir Sultan'ın yapabileceğini söylüyor ve bunu da Emir Sultan yapıyor ama ocağa baktığı zaman ocağın soğuk olduğunu ve yemeğin pişmeyeceğini söylüyor Somuncu Baba da pişer diyor ve olaylar böyle gelişiyor.Ulu Cami açılacağı zaman açılışın Emir Sultan tarafından yapılmasını uygun görür Sultan Beyazıt ama Emir Sultan başkasının hak ettiğini söyler ve Somuncu Baba'yı söyler bunu söyledikten sonra arkadan bir ses işitilir 'Ne ettin Emirim, bizi ele verdin, belli ettin' der ve camiyi açar ve kürsüde vaaz verip nasihat verir. Somuncu Baba Ulu Cami'nin tüm kapılarından aynı çıktığını ve herkesin elini öptüğü söylenir. Somuncu Baba bu olaydan sonra o gün ortadan kaybolur. Herkes Somuncu Baba'yı ararken Emir Sultan'ında bulunduğu evliyalar Somuncu Baba'yı Bursa çıkısında yakalarlar ve geri dönmesini isterler ama Somuncu Baba yolundan dönmez ve gider. Somuncu Babanın gittiği yerde şuan 33 evliya bir çınarın altında dua ederler. Sonradan buranın adı Dua Çınarı olarak kalır.
Şadırvan Rivayeti
Ulu Cami'nin yapılacağı yer istimlak edilirken herkesden arazisi alınır ama bir kadın arazisini vermek istemez. Sultan bile ayağına gidip kadını ikna etmeye çalışır ama nafile. Olay divan toplantısında bile gündeme gelinir ama mal onundur satmazsa satmaz şeklinde bir cevapla karşılaşılır. Sultanın aklına Emir Sultan gelir ve olayı ona açar. Emir Sultan Sultana tebessüm ederek beklemesi gerektiğini söyler. Kadın o gece rüyasında mahşer meydanını görür ve herkes peygamber efendimize koşar. Kadın bacaklarına ağır gelir ve gidemez. Kadın Emir Sultan'ı görür ve ona durumu söyleyince Emir Sultan Sultanımızı üzme diye cevap verir. Kadında yarın kendi ayağıyla gidip araziyi verir. Ama bir zorakilik olduğu için orada namaz kılamayacağı için orası boş bırakılır ve sonra bugünkü 18 köşeli şadırvan yapılır.
Hızır Rivayeti
Bir gün Somuncu Baba ekmek dağıtırken Hızır a.s'min orada olduğunu fark eder ve onun her gün orada namaz kılmasını yoksa onun kim olduğunu herkese söyleyeceğini söyler. Hızır a.s bunu kabul eder ama hangi vakit geleceğini ona bırakmasını söyler. Hızır a.s her gün orada 'vav' harfinin önünde namaz kılar. Bu olayın bilinmesi üzerine 'vav' harfinin önünde namaz kılmak yoğun ilgi görür. Bursa Müftüsü Mahmut Gündüz rivayetin bilgi olduğunu gerçek olmadığını söyler ve Allah'dan başka kimseye ibadet edilmemesi gerektiğini hatırlatır ve 'vav' harfinden parça kopardıkları için 'sözle koruma sağlayamadık o yüzden 'vav' harfini camla kaplattık' şeklinde konuşmuştur.
Yazıyı Ulu Cami'den birkaç fotoğrafla kapatalım dedim.
Yorum Gönder Blogger Facebook